sevgi büyük bir kaos
en büyük delilik
ve de hata
sevgi öyle sonradan gelen bir his değil
merhamet gibi insanın fıtratından gelen
toprağa dek de içimizde büyüyüp ağaç olan
küçücük bir tohum
gözü kör eden
kini silen
sözü mey eden
kamili günaha süren ufacık bir filiz
öyle seviyorum ki Müjgan’ı
kir ve is içindeki o sokak kedisi
mis kokuyor her sabah
öyle seviyorum ki serçeleri
bir yudum içtikleri su nehir gibi içime doluyor
öyle seviyorum ki seni
tüm yanlışlarınla
öyle seviyorum ki seni
hata yapma istiyorum
insan kendi olmayı bırakınca kendinden nefret ediyor bunu en iyi ben biliyorum
başkası olurken çektiği çileyi en iyi ben biliyorum
kan gibi kırmızı bir öfkenin ellerinden boğazına
nasıl yükselip nefessiz bıraktığını çok iyi biliyorum
güç sandığın şey hislerine sırtını dönmek değil ki
ağlamak içinden geldiği zaman
ve kızmak özgürce damarına basıldığı zaman
geceye saklamamak pişmanlıkları k
aydınlıkta da ezilmek bazen
pembe güller açtığında yol kenarında
ya da yosun koktuğunda hava
hüzünle gülümseyebilmek
sana acı veren yaşanmamışlıklara
en büyük güç kendin kalabilmekte
inatla masum kalabilmekte
böyle seviyorum işte ben
anlayarak bocalamalarının nedenlerini
anlayarak bakışlarını ve içindekileri
anlayarak akl-ı faniyi
ama bir türlü anlayamayarak
kendimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder