yarısını söylerdim
elime bir gül verseler
tek yaprağıyla avunurdum
bir sürahi şarabın
yalnız bir kadehinde
efkarı bulur içimi dökerdim
tek sözünle sana inanır
bir bakışınla mutlu olurdum
elin elime değse
parmaklarına dolanır sana bağlanırdım
sevgiye dair verilen tüm sözler tutulmuş olsa
kalu bela’da birlikte ahdetmişiz gibi
elini tutar hayatı sırtlanırdım
beni seçseydin eğer
pembe sardunya olur
balkonunda açardım
iki kelam nasihat olur
kulağına küpe olurdum
eğer sonu vuslatsa bu aldanışların
pervane olur yanar
şem olur erirdim
şefkatine mazhar olabilseydim
şefkatine mazhar olabilseydim
başımı dizine koyar
içime işleyen tüm kötü sözler için gözyaşı dökerdim
şayet birbirimizi bulma lütfunda bulunursak bir gün
her cefayı çekebilir her yükün hamalı olabilirim
kendim olmanın savaşını verebilir
senden gelen ve hatta sana gelen
her derde yoldaş olabilirim
elbette yanılmak da mümkün yaşadım dediğim yerde
verdiğim sözleri tutamamak da mümkün
belki de bulmuşken seni, inanamamak sana dahi mümkün
karşısızlıklar içinde debelenmek de mümkün
hiç karşılaşmadan ve de bilmeden aynı manzaraya bakmak da mümkün
ama umudumun kesilmesi sana ve senin olmaya
mümkün değil
içime işleyen tüm kötü sözler için gözyaşı dökerdim
şayet birbirimizi bulma lütfunda bulunursak bir gün
her cefayı çekebilir her yükün hamalı olabilirim
kendim olmanın savaşını verebilir
senden gelen ve hatta sana gelen
her derde yoldaş olabilirim
elbette yanılmak da mümkün yaşadım dediğim yerde
verdiğim sözleri tutamamak da mümkün
belki de bulmuşken seni, inanamamak sana dahi mümkün
karşısızlıklar içinde debelenmek de mümkün
hiç karşılaşmadan ve de bilmeden aynı manzaraya bakmak da mümkün
ama umudumun kesilmesi sana ve senin olmaya
mümkün değil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder