yürüyüşünde rüzgar
gözlerinde sıcacık meltem eserdi.
sevgilim öyle bir adamdı ki..
sözleri içimde ıhlamurlar açtırır
mahcup dilleri ömrüme şifa olurdu.
benim sevgilim gözleriyle sever
elleriyle ruhumu fani dünyaya bağlardı
ah benim umutsuz aşkım
ah benim bitip tükenmek bilmeyen deli sadakatim
benim sevgilim öyle bir adamdı ki
o nefes aldıkça yer yüzünün tüm yetimleri
babalarını bulurdu
benim sevgilimin saçlarına yağan aklar kadar
merhametinden de sual edilmezdi
güldüğünde gözleri kırışır
kızdığında gözlerinin ortasında
Yusuf’un parmak izi belirirdi.
benim sevgilim öyle bir adamdı ki
İşin gücün ve de hayat telaşının peşi sıra sokaklarda dönüp dolanır
Akşam oldu mu baba olur eve ekmek getirirdi.
Benim sevgilim öyle bir adamdı ki.
Radyoda çalan agapi mou şarkıları dilime pelesenk olur
Tüm varlığım onsuzluğun ceremesinde kıvranırdı.
Onsuzlukla saatler, günler, akşamlar, aylar, yıllar geçer giderdi.
Bir gün tek bir gün yanımda olsa elimi tutsa
Bakışları ruhumda, gözlerimde papatyalar, güller, leylaklar açtırırdı.
Korkusuz, umut dolu parmakları bir kez saçlarıma dolandığında
günün akşamına kavuştuğu bir yaz vaktiyse bir de
Ihlamur kokusuyla sarılmış çarşafların arasında
yanında uykuya dalardım.
İşte benim sevgilim tüm bunlara kabil bir adamdı.
Beklemek kadar onurlu.
Aşk kadar hayaliydi.
Onu sevmek aşkı beklemek kadar onurlu bir hayaldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder