Yaz vakti bir ıhlamur ağacının altında,
rüzgar eserken haydar haydar
ve güneş yakarken allah allah
seni düşündüm
yanımda bir sokak köpeği horul horul
uyuyakaldı
Sanki eve gitsem koşarcasına
Mutfakta seni bulacakmışım
üstüne iki orta kahve pişirecekmişiz
güneş dalarken turuncuya ve hatta kırmızıya alev alev
seninle balkonda sigara yakacakmışız
hayal ettim işte
üstüme aldım tüm hissettirdiklerini.
üstüme aldım tüm hissettirdiklerini.
bunları ve nicelerini;
yaşayamayacak olmanın kederini
hayalde kalacaklarını bilmenin hüznünü
ama inatla hayallerimde yaşayabilmenin ferahlığını
hasbelkader ya gerçek olurlarsa diye ümidi
ıhlamur çiçekleri düşerken saçlarıma
kurduğum hayaller ağır geldi biraz affola
sızı oldu güneşten ve Allah’tan daha beter yaktı.
bana sorarsan en çok ümidi alırdım yanıma
mutluluğa ve sana en yakın olanı
bir de ıhlamur kokusunu
çiçek açar gibi
çayını yapar gibi
ağaçtan bardağa akar gibi
çiçek açar gibi
çayını yapar gibi
ağaçtan bardağa akar gibi
yakın olalım,
biz ümide, ümit de bize